Fetih ve Kıyamet 1453
“Ya ben Şehri alırım ya da Şehir beni…”
Erzurumlu İbrahim Hakkı… Ve Mârifetnâme….
Asırlardır yan yana göz yaşartıcı bir şöhretle ışıldıyorlar…
Çağlar öncesinde öylesine atak ve coşkun bir merakla yazıldı ki Mârifetnâme, sonradan gelen hiçbir nesil ona kayıtsız kalamadı.
Mevla görelim neyler, Neylerse güzel eyler, esprisi onu bir bakıma oluş ve güzellik kitabına dönüştürdü. Kainatı her yönden kavramaya, sırlarını, güzelliklerini, maddi bağlantılarını bulmaya çalışır Mârifetnâme. Ve insanla birlikte bir çark-ı felek dönüşüyle dolaşır... Manevi ilimle maddi bilgiler el ele yürüdüler onda. Bu hacimli, çetin ve yer yer çetrefilli metin güncel dilin ve birikimin dokunuşlarıyla yeniden hayat buldu. Mârifetnâme… Bir insan ve insanlık araştırması vasfıyla eksiksiz ve anlaşılır bir dille…