Aynalar Koridorunda AÅŸk (Cep Boy)
İnsanın Temel Acıları Üçlemesi 1

Abdülbâki Gölpınarlı Kitaplığı
Huseyn, Yezîd’in saltanatından itibaren iki ÅŸeyden birini yapabilirdi: Zilletle yaÅŸamak, izzetle ölmek.
Huseyn, Ä°kincisini üstün buldu. SavaÅŸa giriÅŸti. Dostlan, birer birer gözü önünde öldüler. KardeÅŸinin kollan kesildi, Fırat kıyısına düÅŸtü, on dokuz yaşındaki oÄŸlu paramparça edildi, kardeÅŸinin on bir yaşındaki oÄŸlu gözüne baka baka öldürüldü, altı aylık yavrusu kucağında oklandı. KardeÅŸinin küçücük çocuÄŸu baÄŸnnda can verdi. Ailesi esir oluyordu, açtı, susuzdu onlar gibi. Fakat arslanlar gibi dövüÅŸtü ve inancına can verdi; başı kesildi, mızraÄŸa dikildi, vücudu atlann nallarıyla ezildi, hurdahaÅŸ oldu.
Bu, bir beylik davası deÄŸildi; bu, bir aldanış deÄŸildi; bu, bir körü körüne tehlikeye atılış deÄŸildi. Bu, bir inanç davasıydı; bu, bir anlayış örneÄŸiydi; bu, bir ÅŸeref savaşıydı.
Böylece Huseyn, yalnız inanç ÅŸehidi olmadı, ÅŸeref, izzet i nefis ve insanlık ÅŸehidi de oldu. Zilletle yaÅŸamayı kabul edenler, onun hareketini manasız bulur, onu gafil sanır. Fakat izzetle ölmeyi bilenler, onun ÅŸehâdetini kutlar, onu, en uyanık bir er, bir fedakârlık bayrağı sayar.